Devlet başkanından sokaktaki sıradan
insanına kadar Amerikalıların ne kadar küfürbaz olduğu bizim medyada
hemen hemen hiç işlenmemiş bir konudur. Hiç abartmadan söylüyorum,
Amerikalıların konuşurken kullandıkları her üç sözcükten biri mutlaka
bir küfür sözcüğüdür ve bu sözcüklerin en hafifi de “bok”
sözcüğüdür.
“Bok”un İngilizce karşılığı “shit”dir, şit
diye okunur, Amerikalıların ağzından “şit” hiç eksik olmaz.
Amerika’da herkes kendisini ya “küçük
bok” sanır, ya da “büyük bok”. Böylesi bir
ayrımın benimsendiğini çok çabuk fark edersiniz. Yeni tanıştığınız
kişiler bile, eleştirdikleri biri için, “O, kendisini büyük bir
bok sanıyor!” derler.
Amerika’da toplumsal hiyerarşinin, bok
ölçüsüne göre kademelenmesi de, tüm dünyaya yayılıp dayatılan Amerikan
kültürünün kalitesi hakkında iyi bir fikir vermeye yeterlidir sanırım.
Eğer New York borsasında o gün hisse
senetleri değer kaybediyor ve yolda karşılaştığı arkadaşı,
-Borsa bugün nasıl gidiyor, diye
sorarsa… Amerikalının vereceği yanıt tek hecelidir:
-Bok…
Karşısındakinin fikirlerini benimsemeyen
Amerikalı,
-Söylediklerin bir
yığın bok! deyip, konuşmayı keser.
Birisi eleştirel sözleriyle Amerikalıyı
kızdırmaya başlarsa, alacağı yanıt son derece edebi bir benzetmedir:
-Sen, üzerinden dumanları çıkan bir
yığın at bokusunl
Amerikalıların dilinde “bok” sade
olumsuz anlamlarda kullanılmaz, olumlu anlamlarda da kullanılır. Çok
zengin bir kişinin parasal gücünün boyutları konuşulurken:
-Orospu çocuğu, denir, bok gibi zengin…
Amerikalı çok korktuğunu ifade ederken
de bok sözcüğüne başvurur:
-Korkudan bokumu yaptım…
İstediğini elde etmek için şiddete
başvuran, karşısındakini dayaktan haşat eden Amerikalı da bu olayı
sonradan arkadaşlarına anlatırken şöyle der:
-Dayaktan altına bokunu etti…
Amerikalı, herhangi bir konu hakkında
umursamazlığını da,
-Bokumda bile değil… diye ifade eder.
Ekonomik veya sosyal problemlerle başı
dertte olan bir Amerikalı da,
-Gözbebeklerime kadar bokun içindeyim!.,
diyerek halini anlatır.
Amerika’nın* 23 yaşındaki ünlü kadın
besteci ve şarkıcı Nelly Furtado’nun, “Hatırla O Günleri”
adlı şarkısının açılış cümlesi şöyledir:
-”Radyodaki bokumu duyuncaya
kadar beni sevmiştin.”
Yine aynı şarkıcının, “Hey,
Adam!” adlı şarkısının bir yerinde şöyle der:
-”Gökyüzünde gölgeler var,
yağmur yağacak gibi ve havada yine boklar uçuşacak.”
Amerikalılar İnternet’te bir site
açmışlar, adı “Bok Şehri”. Ve bu siteye girdiğinizde,
bok yiyen insanların, bok yiyen genç kızların resimlerini görürsünüz.
İnanmayanlara sitenin adresini veriyorum: www.shitcity.com
Yalnız, kusmadan izleyebilmeniz için gerekli önlemleri
almanızı da öneriyorum!
Bol “bok”lu Amerikan
kültürünün önemli uzantıları olan Amerikan filmlerini İngilizce dilinde
seyredenler, en aşağılık küfürlerin yanında çok sık olarak “bok”
sözcüğünün kullanıldığını pekiyi bilirler. Ancak, bu filmlerin Türkçe dublajlı olanlarında, galiz
küfürler ve “bok” sözcüğü Türkçeye. “lanet olsun” diye
çevrilmiştir!
Amerikan kültürünü Türk halkına
benimsetmek isteyen işbirlikçiler. Amerikan kültürünün “bok”lu yanını
gizlemek için olacak, böyle bir hileye başvurmuşlar.
Amerikan kültürünün aşırı bir
cömertlikle ürettiği “boklu” deyimler olmasa. Amerikalılar kendilerini
ifade etmek için herhalde “bok” gibi ortada kalacaklardı!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder